Bu
anlatacaklarımın hepsini bizzat kendim yaşadım, kurgu değildir.
5510 sayılı Kanun’un 93. Maddesine göre, gelir, aylık ve ödenekler; kurum alacakları ile nafaka borçları dışında haczedilemez.
Ancak
kanunun bu hükmüne rağmen Davutpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü
babamın vergi dairesine borcu olduğundan dolayı e-haciz işlemi
yapmış. Yani tüm bankaların merkezlerine elektronik bir talimatla
şu kişinin tüm hesaplarına haciz işlemi yapıp hesaplara bloke
koyun demiş. Tabi babamın maaşını aldığı şubede mecburan
blokeyi koymuş.
8
Haziran 2013 te vergi dairesine gittiğimde sordukları ilk şey
“borcu ödeyecek misiniz” oldu. Bende emekli maaşına haciz
konulamıyordu, bu nasıl oluyor deyince, cevap daha da ilginç oldu.
“Biz e-haciz işlemi yapıyoruz; hesaplarda ayırım yapmadan
hepsine uygulanıyor. Siz bu hesabın emekli maaşının yatırıldığı
hesap olduğunu ispat ederseniz, işlem kaldırılabilir.” Bu arada
3 aydır yapılan kesintilerinde geri ödenmesini isteyince, “geçmiş
olsun, o paraları devlet iade etmez” dediler.
Bu
arada bilgisayar sistemleri tüm İstanbul'da çalışmadığından
daha sonra gelin dediler. Pazartesi öğleden sonra telefon
açtığımda sistemler hala çalışmıyordu. Ancak salı günü
vergi dairesine gidip SGK ya hitaben bir yazı aldım. Tabi o kadar
kolay olmadı. Önce müdür yardımcısından onay, sonra kayıt ve
icra servis şefine gittim. “Siz dışarıda bekleyin ben sizi
çağıracağım” dedi. Yaklaşık 45 dakika sonra tekrar yanına
gittiğimde beni görünce verdiğim dilekçeyi alıp bir memura
verdi. Yani 45 dakika boyunca hiç bir şey yapmamıştı.
Yazıyı
aldığımda geç olduğu için Şişli'deki SGK müdürlüğüne
perşembe günü gittim. (İşim olduğu için çarşamba günü
gidemedim) Evrak kayıtta bir hanım memur, “bu benim işim ama
bugün burada nönetçiyim, bu yüzden cevabını ancak yarın
verebilirim” dedi.
Ertesi
gün yani Cuma öğleden sonra tekrar gittim. Memure hanım beni
görür görmez tanıdı ve “sizin evrak müdür yardımcısında
bekliyor” dedi. Sordum müdür yardımcısının nerede olduğu
bilinmiyor. Yaklaşık bir saatlik beklemeden sonra memure hanımın
gayretiyle müdür yardımcısından onay alındı ve bana yazıyı
getirdi.
Oradan
derhal vergi dairesi müdürlüğüne gittim. Bana yardımcı olan
memur masalar üzerinde dağ gibi yığılmış evrak öbeklerinin
arasında bizim evrağı aradı. Yaklaşık on dakika geçtikten
sonra nihayet buldu. Bankaya blokenin kaldırılması hakkında
yazıyı tamamladı ve bana uzatırken şöyle dedi. “Bu borcu
ödemeye bakın yoksa seneye tekrar e-haciz uygulanabilir ve bu
işlemleri tekrar yapmak zorunda kalabilirsiniz.”
Gözlerimi
faltaşı gibi açmıştım. “Zaten yapılmaması gereken bir haciz
işlemini daha yeni kaldırdık ve siz diyorsunuz ki biz yine haciz
işlemi yapabiliriz, bu nasıl bir uygulama” dedim. Memur bana
döndü ve “Devlet bu” dedi.
Mırıldandım,
başbakanın devleti, başbakanın bürokrasisi, keyfe keder, hukuk
dışı...
Yine
karşıma çıkmıştı; yarın doğruca Taksim'e gitmeli diye
düşündüm. Başka yolu yok...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder