Geçen sene çağlayandaki İstanbul Adalet Sarayı Avrupa'nın en büyük adalet sarayı olarak hizmete girmişti, tüm gazetelerde manşet olmuştu. Şimdi ise 2013 yılında hizmete girecek İstanbul Anadolu Adalet Sarayı ile övünmeye başladık. Dünyanın en büyüğü diye.
Pes doğrusu... Bir ülke niye bu kadar büyük adalet saraylarına ihtiyaç duyar? Çünkü insanların, kurumların, devletin birbirleriyle çok sayıda davası var ve bu davalar çok uzun süre devam edebiliyor. Peki biz bununla niye övünelim ki?
Başbakan seçim öncesi Diyarbakır'da ki konuşmasında eski cezaevini yıkıp yerine yeni ve modern bir cezaevi inşa edeceklerini söyleyerek oy istemişti. Yani biz sizi hapse attığımızda daha rahat ve moder bir cezaevinde yaşayacaksınız demişti de pek kimsenin sesi çıkmamıştı; sesi çıkanları da duymamızlığa gelmişlerdi.
Okul mu yoksa hastahane mi açıyorsunuz da bu yaptıklarınızla övünüyorsunuz? Siz suç işleyenlerin yargılanacağı mahkemeleri, ceza aldıklarında cezalarını çekecekleri cezaevlerini yapmakla gurur duyuyorsunuz. Keşke artık hükümlü sayısı oldukça azaldı ve bu cezaevi boş kalıyor; bu sebeple bu cezaevindeki mahkumları başka bir ceza evine nakledip burayı kapatıyoruz; bu binalarıda hastahane ya da okul olarak kullanmayı düşünüyoruz deyin alnınızdan öpeyim ve hatta elinizi öpeyim.  
 
 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder