11 Kasım 2012 Pazar

Metrobüs: Hizmet değil eziyet!

Metrobüs açıldığından beri hep ne iyi oldu diyenleri duyuyorum. Bende aynı şeyi söylüyorum; ne iyi oldu?

Hangi birini sayayım:
  • Alternatif ulaşım araçlarının kaldırılarak metrobüse mecbur bırakıldığımızı mı? 
  • Ücretinin diğerim ulaşım araçlarına göre çok daha pahalı olması ve aktarma indiriminden faydalanma imkanı olmaması mı?
  • Dakika başı sefer olsa da kapasite yetersizliği nedeniyle daha ilk durakta otobüslerin balık istifi olması mı?
  •  Ana hattın Avcılar'a kadar olması ve Beylikdüzü'ne gitmak için aktarma yapmaya mecbur bırakılmamızı mı?
  •  

    Bir Nefes İstanbul

     Son okuduğum kitap, Aret Vartanyan'ın 'Bir Nefes İstanbul' isimli kitabı. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim; bir kitaba başladım mı hemen bitirmek isterim. Bu kitabı da üç okumada bitirdim.

    Bu kitap İstanbul'un güzelliklerinden çok bahsetmeden ona aşık olunabileceğinden bahsederken; İstanbulun'un içinde yaşanan hayatlardan bir kaç kesit sunuyor. Ana hikayenin etrafına serpilmiş bir kaç konuda kitap içinde incelenmiş.

    Ben kitabı beğendim. İstanbul'un eski ve bugünkü hayatlarının karşılaştırılması burada doğmuş ve bu olayların bir çoğunu kendi yaşamış biri tarafından yazılmış olması yüzünden doğru olmuş diyebilirim.

    Sonuçta bu kitabı tavsiye ediyorum. İyi okumalar...

    6 Kasım 2012 Salı

    Hiçbir şey beklediğimiz gibi olmuyor...

    İş hayatımla özel hayatımı ayrı tutmaya, birbirine karıştırmamaya özen gösterdim. Sanırım bunda da başarılı olabiliyorum.

    İş hayatımda hep planlıyım, yapacağım işleri tekrar gözden geçiririm; B planlarım hep vardır. Her türlü sonuca göre ne yapacağımı önceden kestirmeye çalışırım. İyi bir satranç oyuncusu gibi (ki aslında değilim) bir kaç hamle sonraki stratejimi düşünürüm. Çünkü işin içinde duygular olmaz, tamamen mantık vardır. (Ya da Cem Yılmaz'ın duygusallığı)